Pop - Opera - Koçero - Selda Bağcan

Pop - Opera - Koçero - Selda Bağcan

  • 출시년도: 1992
  • 지속: 12:31

아래는 노래 가사입니다. Pop - Opera - Koçero , 아티스트 - Selda Bağcan 번역 포함

노래 가사 " Pop - Opera - Koçero "

번역이 포함된 원본 텍스트

Pop - Opera - Koçero

Selda Bağcan

Gocunmayın güzel beyler, hanımlar

Alınıp incinmeyin

Silah, silah çatmayın o güzel kaşlarınızı

İmdatlara saldırmayın

Basmayın düğmelere

Yürekleri hoplatmayın

Güzel beyler, hanımlar

Zor ve çetin bir ağıttır Koçero

Bir gelin ağlar ona, ben ağlayamam

Bıyıkları çengel çengel bir kardaş ağlar ona ben ağlayamam

Acılı bir bacı ağlar, bağrı yanık bir ana, ben ağlayamam

Bir elinde kanlı mendil, bir elinde kara mavzer

Kimse bilmez nerede, nasıl

Taptaze bir, sımsıcak bir, gencecik bir ölüdür o

Bir selamdır sımsıcacık

Varamamış dostuna, varamamış Koçero

Koçero bir dağ çekirgesinin gecede irkilmesidir

Bir kurdun kaçmasıdır kendi karaltısından

Yamaçtan bir taşın yuvarlanması

Bir pınarın durup durup akması

Bir çift gözün karanlığa bakması

Şimşeklerin uzak uzak çakmasıdır dağlarda

Bir mavzerin yanlışlıkla patlamasıdır

Bir geyiktir Koçero

Sekerken taştan taşa kırılmış bilekleri

Suçsuz bir geyik

Avcılar yakalarsa mezedir eti

Köpekler kovalarsa diş kirasıdır

Bir okul piyesidir Koçero

Açış konuşmalıdır ve halaylı türkülüdür

Müsamere derler adına oralarda

Kaymakamlı, savcılı ve çavuşludur

Biletlidir ve yoksullar yararınadır

Gocunmayın güzel beyler, hanımlar

Alınıp incinmeyin

Koçero bir oyundur, yazılır yazılır bitmez

Koçero bir oyundur, oynanır oynanır bitmez

Vurur onu candarma, vurur onu candarma

Durmadan vurur

Ama bitmez

O hep öyle durur orada

Bıyıkları Kartallı'da

Göğsü çapraz fişeklikli, gözleri beş yaşında

Bir elinde kanlı mendil, bir elinde kara mavzer

Pır pır eder bir güvercin namlusunun ucunda

O hep öyle durur orada taş ardında, rüzgarda

Muhtara sorarsanız

Bizim serseri Veli

Marabaya sorarsanız

İşini bilmemiş deli

Köylüye sorarsanız

Ekmeksiz garibin teki

Çocuklara sorarsanız

Yüce dağlar aslanı

Kimsesize sorarsanız

Hükümet bilir onu

Candarmaya sorarsanız

Devletin dağlarda silah çatması

Vurguncuya sorarsanız

Yolkesici yağmacı

Soyguncuya sorarsanız

Devletin acizliği

Sağcıya sorarsanız

Siktir et pezevengi

Solcuya sorarsanız

"Ferman padişahın, dağlar bizimdir."

Erzurum'da kolbaşıdır

Erzincan'da deli daylak

Pir Sultan yoldaşıdır Sivas'ta

Bir kılıcı kanlı Van'da

Mardin'de bir gözü kanlı kaçakçı

Gocunmayın güzel beyler, hanımlar

Alınıp incinmeyin

Patron gazetelerinde yüksek tirajdır Koçero

Hükümet programlarında bir nakli yekûn

Kapitalist dış basında Nobellik roman

Politik sürtüşmelerde bir yılan hikayesi

Diplomata sorarsanız

Turistik bir serüven

Kaymakama sorarsanız

Ahval-i adiyeden

Sosyeteye sorarsanız

Eğlenceli bir briç

Bezirgan filmciye gişelik bir senaryo

Sorarsanız bürokrata

Atatürk'ün gardırobuna tükürmüş biri

Hümaniste sorarsanız

Fransızca bilmeyen

Montenyi'den anlamayan

Mitologya, tragedya, hümanizma, Helenizma

Hiçbirinden çakmayan bir yörüktür Koçero

Ne anlar rönesanstan

Ne anlar restorasyondan

Bir bazlama, bir uçkur

Üç telli bir zımbırtıdır Koçero

Müfrezeler yürümüş dağ dağ ve dere dere

Kesmiş geçitleri korkunun silahları

Bir tükenmez sermayedir Koçero haksız yönetimlere

Paralar girsin diyedir kalantor kasalara

Topraklar sömürülsün diyedir Orta Çağ'larda

Işıksız kalsın diyedir bir koca ülke

Karanlıkta boğazlaşsın diyedir güzel yüzlü insanlar

Fabrikalar işçi yesin para kussun diyedir

Kıyılar yağmalansın, ormanlar çiftlikleşsin

Bankalar yağ bağlasın, tekeller et bağlasın

Holdingler palazlansın, ortaklıklar göbeklensin

Bu rüzgar böyle essin

Bu değirmen böyle dönsün

Bu çuvallar böyle dolsun diyedir

Koçero'nun dağlarda medetsiz yalnızlığı

Gocunmayın güzel beyler, hanımlar

Alınıp incinmeyın

Yeni değil bu hikaye, bu oyun eski oyun

Bir akşam birden bire bir can çıkar dağlara

Bin gardaş, bin bacı, bin ana

Bin kerpiç, bin harman, bin açlık

Bin yenge, bin emmi, bin dayı

Bin zulüm, bin acı ve bin karanlık

Bir akşam birden bire çıkar dağlara

Bıyıkları terlememiş bin çocuk

Bin aşık, bin deli, bin meczup

Bin ekmeksiz, bin işsiz, bin suçsuz

Kıl şalvar, kurtlu çarık

Bir akşam birden bire çıkar dağlara

Yalın ayaklar, gömleksizler, dayanıksızlar

Munzur'lar, Cilo'lar, Palandöken'ler gelsinler Tunceli'ler, Bingöl'ler

Tunceli'de mercanlar, Ağrı bereketleri

Tahtalılar, Toroslar ve Binboğalar

Bir akşam birden bire çıkar dağlara

Bir akşam birden bire çıkar dağlara

Bir akşam birden bire çıkar dağlara

Bir sürekli çıplaklıktır Koçero

Bir sürekli açlıktır

Bir sürekli haksızlıktır Koçero

Bir sürekli itilmişlik

Koçero bir vazgeçiştir

Koçero bir ilgisizlik

Bin yıllık yoldan gelir üstü başı kan içinde

Upuzun bir eyvahtır

Upuzun bir pişmanlık

Bir ünlemdir Koçero

Sığmaz okul kitaplarına

Erzurum yaylasından, Erzincan çukuruna

Ve Tecer Dağlarından, Harran cenderesine

Bir uzun masaldır ki Koçero

Dağların dağlara yaslandığı

Geçitlerin geçitlere küstüğü

Koyaklarda anlatılır,

Bıçak bıçak, kurşun kurşun ve türkü türkü anlatılır

Yatar türkülerde upuzun, ağıtlarda fidan fidan koçero

Gocunmayın güzel beyler, hanımlar

Alınıp incinmeyin

Koçero bir vatandır, yaşanılır boydan boya

Koçero bir vatansızlık, bir dağlaşmış yalnızlıktır

Mavzerleşmiş bir haksızlık

Yanıtsız bir dilekçe (dilekçe) (dilekçe) (dilekçe)

200만 개 이상의 가사

다양한 언어로 된 노래

번역

모든 언어로 고품질 번역

빠른 검색

몇 초 만에 원하는 텍스트를 찾으세요